EVRAK Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı 8. Cilt - Abdurrahman Ceziri 1.0

Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı 8. Cilt - Abdurrahman Ceziri

  1. Hünkar
    Belge Dili:
    Türkçe
    Sayfa Sayısı:
    198
    DÖRT MEZHEBE GÖRE İSLÂM FIKHI #8

    Organlara Karşı İşlenen Cinayetler

    El, göz, diş gibi organlara karşı cinayet işlenmesine gelince; İslâm Hukuku bunların da cezasını kısas olarak belirlemiştir. Yani caniye yaptığının misliyle karşılık verilir. Yalnız organlar arasında mümaselet bulunması şarttır. Sağlam göze karşılık olarak kör göz çıkarılmaz. Ahras dil, konuşan dile karşılık olarak kesilmez. Dumura uğramış el, çalışır vaziyetteki ele karşılık olarak kesilmez. Mutlak adalet işte budur. Bir insanın organını kesen mütecavizin yegane cezası, caninin de o organını kesmektir.

    Nitekim Yüce Allah buyuruyor: "Kötülüğün cezası da ona denk bir kötülüktür. [1] Denebilir ki; misilleme cezası cemiyet fertleri arasında sakat ve özürlü kimselerin çoğalmasına sebebiyet verecektir. Saldırıya uğrayan kimse eksik ve sakat bîr insan haline geldikten sonra, bu cezanın uygulanması nedeniyle saldırgan da aynen onun gibi olacaktır ki; bu da milletin kuvveti ve heybeti için zararlıdır. Buna cevaben deriz ki; aslında kısas cezasının uygulanması nedeniyle sakat ve özürlülerin sayısı çoğalacağına, aksine azalacaktır. Dahası, kısas sayesinde suçlar kökünden kazınacaktır.

    Nitekim Yüce Allah da bu hususta şöyle buyurmuştur: Ve bu kısasta sizin için bir hayat vardır, ey temiz akıl sahipleri! Umulur ki (haksız yere adam öldürmekten) sakınırsınız. [2] Zina etmesine karşı kendisine misilleme yapılacağını ve başka birisinin organına tecavüzde bulunduğunda kendi bedenindeki organa da ayniyle karşılık verileceğini kesinlikle bilen adam suç işlemekten katiyetle uzak duracak, böylece düşmanlıklar ve tecavüzler ortadan kalkacak, asla sakat ve özürlülere rastlanılmayacak; ne tecavüz eden ne de tecavüze uğrayan olacaktır.

    Tecavüzünün neticesinin az bir hapis cezası olacağını bilen adam, bir çok kimselere karşı defalarca saldırıda bulunmaktan çekinmez. Böyle olunca da cemiyetteki sakat ve özürlülerin sayısı artar. Bunun yanisıra suçlu sayısı da artar. Şu da var ki; mahpusluk süresi uzarsa; bu, suçlunun hayatına darbe vuran kötü bir felâket olur. Uzun süre hapsedilen kişi işsiz güçsüz olur. Suç işlemeyi hafife alır. Nitekim suç işlemeyi ve hapse atılmayı alışkanlık haline getiren bir çok kimsede bu gerçeği müşahede etmekteyiz.


    Screenshot_796.png