Bu gibi tarihi yapılar maalesef ki ülkemizde definecilerin talanına uğramaktadır. Şeytan kalesi ise ulaşımı oldukça zor olan bir konumda olduğu için nisbeten daha fazla korunmuştur. Kalenin kültür turizmine kazandırılması için henüz yeni yeni yol çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Kaleye gitmek için, Çıldır Ardahan yolunda, Çıldır'ın hemen yakınında bulunan Yıldırımtepe köyüne giriyoruz. Köy içinde, kaleye giden yol parke döşenmeye başlamış, fakat araç gidişi için uygun değil. Buradan 15 - 20 dakikalık yolu yaya olarak yürüyerek kaleye ulaşıyoruz. Bu yolu yürüken oldukça dikkatli olmalısınız. Henüz korkuluk döşenmemiş bazı yerlerde uçuruma yuvarlanma tehlikesi var. Ayrıca üst taraftaki kayalar zamanla parçalanmaya yüz tutmuş, her an üzerinize düşebilir. Aynı tehlike maalesef kaleyi taşıyan kaya kütlesinde de var. Ciddi yarılmalar olan kaya zemin yıkıldığında kalenin büyük bölümü de yıkılabilir. Umarız buradaki restorasyon çalışmaları sırasında tüm bu tehlikeler göz önünde bulundurulup gereken yapılır. Bildiğimiz birçok kale belli bir şehrin yakınında bulunurken, konum itibarıyla şeytan kalesi oldukça sarp bir yerde yapılmıştır. İki sarp dağ arasında derin vadi ve kanyon olan bir bölgede yapılmış. Bu nedenle kalenin özel bir amaçla yapıldığı hissi uyandırıyor. Ardahan Çıldır yolundan kaleye giderken Kara çayı bize eşlik ediyor. Vadi boyunca akan çayı seyrediyoruz. Çay vadi boyunca ilerleyip birkaç kilometre sonra Kura nehrine karışıyor. Kura nehri ise bir süre Gürcistan'la sınırımız boyunca akan bir nehir. Kara çayı oldukça derin bir vadide yer aldığı için önünde set veya baraj yapılması çok faydalı olacaktır. Elektrik üretiminden çevredeki yaban hayatına katkısına, turizme etkisinden su kaynaklarının verimli kullanılmasına kadar. özellikle bu bölgede bir gölet oluşması turizme çok katkı sağlayacaktır. Ulaşım, su sporları, balıkçılık, çevre düzenlemesi, botanik ve yaban hayatına katkısı böyle bir projenin önemini artırıyor.
Ardahan'ın nadide eserlerinden biri olan Şeytan Kalesi çoğu kaleye göre birçok avantaja sahip. Diğer kalelere baktığımızda ya şehirlerin etrafını surlarla çevrili olduğu bir yerlerde kurulmuştur. Ancak Şeytan Kalesi yada diğer adıyla İblis Kalesi 'nin etrafı sarp, uçurum kayalıklı dağlarla çevrilmiş bir alanda bir tepeciğin üzerine kurulmuştur. Bunun verdiği avantaja bir de 2 metre civarı duvarlarda eklenince bölgeye saldırmak akıl karı bir iş olmuyordu. Çoğu kaynağa göre yapısal özellikleri de incelenince Urartular döneminde yapıldığı söylenen kalenin yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir. Ancak Osmanlılar devride dahil olmak üzere bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Kaleyi gezerken yıkık surlar içinde buralarda kim bilir kimler yürümüştür diye düşünmeden edemezken kalenin bazı kısımlarında insanlığını unutan varlıklar tarafından atılmış çöpler ile tarihimize ne kadar çok değer verdiğimizi de göstermeden edemiyoruz. Kalede; su sarnıcı, erzak deposu ve şapel bulunduğu düşünülmektedir. Ayrıca suya doğru ginen gizli bir su yolu olduğu yıkıntılardan anlaşılmaktadır. Kaleninde içinde bulunduğu bir efsaneye göre bu kalenin benzeri 2 adet kale Gürcistan sınırları içerisinde yer almaktadır. Krallardan biri ölen kızının naaşını ve kızını tüm hazinesiyle birlikte bu 3 kaleden birine gömmeleri için birkaç askerine emir vermiş. 3 kalede de mezar yapılmış ve bunlardan birine tüm hazine ve kız ile birlikte gömülerek 3 mezarda kapatılmış. İşlerini bitiren askerler geri döndükten sonra kral bu bilgileri bilen tek kişiler onlar olduğu için emrindeki o askerleri öldürtmüş. Böylece burasıda günümüzde dahi definecilerin uğrak yerleri arasına girmiştir.
