TARİHTE BUGÜN 24 Ağustos

'Tarihte Bugün' forumunda Hünkar tarafından 24 Ağustos 2017 tarihinde açılan konu

  1. Hünkar

    Hünkar El Muzaffer Daima
    El Muzaffer Daima

    Katılım:
    3 Ağustos 2017
    Mesaj:
    177
    Alınan Beğeniler:
    30
    Ödül Puanları:
    28
    Şehir:
    Payitaht
    M.S.79 - Vezüv yanardağı püskürdü; Pompeii, Herculaneum, ve Stabiae şehirleri vokanik küller altında kaldı.

    06bcc11de759082237020e300b5a554a_1jpg.jpeg

    Vezüv yanardağı İtalya’da Napoli'nin doğusunda bulunan, 1280 m yüksekliğindeki aktif yanardağdır. Avrupa ana karasındaki son yüz yılı içinde aktivite gösteren tek yanardağdır.

    Diğer iki benzer yanardağ olan Etna ve Stromboli adalarda yer almaktadır. Vezüv'ün MS 79 yılındaki püskürmesiyle Pompei, Herculaneum ve Stabia kentleri haritadan silinmiştir.

    Vezüv Yanardağı, dünyadaki yanardağlar içinde en ünlü olanıdır. İtalya'nın güneyinde Tiren Denizi kıyısında bulunan Vezüv, Napoli Körfezi'ne egemen bir konumdadır. Napoli'nin yaklaşık 11 km güneydoğusundadır.

    Çoğu zaman doruğunda koyu renkli bir bulut dalgalanır. İtalya'ya bağlı adalarda da Etna ve Stromboli gibi etkin yanardağlar vardır. Avrupa anakarasındaki tek etkin yanardağ ise Vezüv'dür. Vezüv'ün çevresi, yanardağ etkinliğinin çok eskiçağlardan beri sürdüğü bir bölgedir.

    Vezüv'ün en üst bölümü, çift doruklu olduğu için dağ içinde dağ görünümündedir. Yanardağın etkin konisi, yarım daire biçiminde eski bir krater olan Somma Dağı'nın (1.025 metre) güneyindeki kalıntılardan yükselir. Günümüzden 200 bin yıl kadar önce oluştuğu sanılan Vezüv'ün güney ve batı etekleri İS 79'da şiddetli bir püskürmeyle yıkıma uğradı.

    1349 – Mainz’da 6000 Yahudi, Veba’dan sorumlu tutularak öldürüldü.

    0d99814fa4f34d82a23b32037f6e87b4_2jpg.jpeg

    1348 ve 1350 yıllarında Avrupa’da korkunç bir veba salgını oldu. 1341 yılında başlayıp, 1345 yılında Asya’da görülen veba şimdi Avrupa’daydı. Veba Küfe’den Messina‟ya bir ticaret gemisi ile gelmişti.

    Buna Kara Veba dediler. Birkaç ay içinde İngiltere ve İskandinavya’ya kadar yayıldı. Kimi yerlerde halkın üçte birini öldürdü. En az etki yaptığı yerlerde halkın sekizde biri ölmüştü. Bu veba felaketi bitmedi, belli aralıklarla tekrarladı durdu. Ancak veba, Yüz Yıl Savaşlarını da durdurdu. Kimsenin savaşacak hali kalmamıştı.

    Hala dehşet ile hatırlanan vebayı dizanteri ve çiçek hastalığı izliyordu. Batı Avrupa’da tıp yetersizdi, İspanya ve İtalya dışında da kimse Müslüman ve Yahudi tıp bilimine başvurmayı akıl edemiyor veya cesaret edemiyordu.

    Vebanın nedeni göklerde arandı. Yıldızların yeri, Mars gezegeninin durumu önemseniyordu da bilim yeteri kadar önemsenmiyordu. Genel sağlık kuralları hakkındaki bilgi yetersizdi. Önerilen ilaçlar, iyileştirmeye değil daha da hastalandırmaya yarıyordu.

    Ancak sağlam yapıda olan ve düzenli yaşayanlar Hastalığa ve ilaçlara daha fazla direnç gösterebiliyorlardı. Zaten köylerde ısınma yetersizdi. İnsanlar kış aylarını titreyerek geçiriyorlardı. Evler genelde ışık almıyorlardı. Cam çok pahalı olduğundan çok zengin olanların evleri dışında kullanılmıyordu.

    Evler mümkün olduğunca az ve ufak pencereli yapılıyor, pencerelere yağlı kâğıt konuluyordu. Evler genelde ahşaptı. Bu evlerde insanlar kadar vebayı yayan haşarat ve fareler de yaşıyordu.

    1350 yılından başlayarak, Paris’te sokaklarda domuzların serbestçe dolaşması yasaklandı. Veba genel sağlık konularında insanları uyandırmaya başlamıştı. 1356 yılında ilk lağım sistemi yapıldı. Ancak çöp sistemi hala akıl edilemiyordu. Çöpler sokaklara ve Sen nehrine atılıyordu.

    Sel gibi diğer doğal afetler de bu dönemde insanlara dünyayı dar eden felaketlerdi. 1348 veba salgını Batı Avrupa’da büyük bir Yahudi kırımı ile sonuçlandı. Vebanın nedeni olarak Hıristiyan olmayanlar suçlanıyordu.

    Başka dinden olanlar bu hastalığı getirip yayıyorlar savı Avrupa’ya yayıldı. İspanya’da Araplar, Müslüman oldukları için, Avrupa’da

    Yahudiler her yerde suçlanıyordu. Güney Fransa’da ilk Yahudi katliamı başladı. Basel’de Yahudiler yakıldı. Zürih’e Yahudilerin girmesi yasaklandı. Öfkelenen Tanrı’yı yatıştırmak için, Bavyera’da 12 bin, Erfurt’ta üç bin Yahudi öldürüldü. Strasbourg’da 2 bin Yahudi diri diri yakıldı.

    1516 - Mercidabık Savaşı: I. Selim´in ordusu Memlük ordusunu yendi.


    d835f344950a2f424c2e223899ef975a_3jpg.jpeg

    24 Ağustos 1516 sabahı, Osmanlı ordusu hilal şeklinde bir tertibat aldı. Ordunun merkezinde Yavuz Sultan Selim Han olup, yanında Kapıkulu askeri ve önünde birbirine zincirle bağlı üç yüz top bulunuyordu.

    Sağ kola Anadolu Beylerbeyi Zeynel Paşa, sol kola da Rumeli Beylerbeyi Sinan Paşa kumanda ediyordu. Memluk ordusunun merkezine, yanında Halife Üçüncü Mütevekkil olduğu halde Sultan Kansu Gavri, sağ kola Halep Naibi Hayırbay, sol kola da Şam Naibi Sibay kumanda ediyordu.

    Memluklarda sultanın orduya, kumandanların da Kansu Gavri’ye itimatsızlığı vardı. Osmanlı topçu ateşiyle başlayan muharebeye, Memluklar süvari taarruzu ile karşılık verdiler. Muharebe başladıktan iki saat sonra, Memluklar bozguna uğradı.

    Öğleden sonra kesin netice alınarak, Memluk karargâhı, bütün ağırlığı ile Osmanlıların eline geçti. Boğucu bir yaz sıcağında meydana gelen muharebeden kurtulan Memluk askerleri; Halep, Hama, Humus ve Şam’a kaçtı.

    Takip edilen Memluk kuvvetlerinden ele geçenler imha edilerek, Kuzey Suriye bütünüyle zaptedildi. Ahalisi Sünni olan şehirler, Yavuz Sultan Selim Hanı ve Osmanlıları davet ettiler. Suriye şehirleri, kendi rızalarıyla Osmanlı idaresini tercih ettiğinden, ahaliye zarar verilmedi.

    Memluk Sultanı Kansu Gavri, savaş meydanında öldü. Abbasi halifesi Üçüncü Mütevekkil, muharebeden sonra Yavuz Sultan Selim Hanın yanına gelerek, sultandan çok hürmet gördü. Yavuz Sultan Selim Han, 28 Ağustos'ta Halep’e 27 Eylül’de Şam’a gelerek Mısır’ın fethini gerçekleştirecek sefere hazırlanmaya başladı.

    1858 - Richmond, Virginia'da 90 zenci, eğitim almak suçuyla tutuklandı.

    5744dc05ea46ec903e7166dd35c38804_4jpg.jpeg

    Lincoln 1858'de Charleston'da verdiği demeçte beyaz ve siyah ırk arasında hiçbir şekilde sosyal ve ekonomik eşitliği, zencilere siyasi haklar vermeyi, beyazlarla siyahlar arasında evlenmeyi istemediğini ve herkes gibi kendisinin de beyazların üstün pozisyonunu desteklediğini söylemiştir.

    Abraham Lincoln ve etrafındakiler Güneyde pamuk tarlalarında köle olarak çalışan zencilere özgürlük verilmesini istediğinde, gerçekte konuşan Kuzeyde hâkim olan kapitalizmin sesiydi: Kapitalist endüstri ucuz işgücünü ancak işsizliğin yaygın olduğu bir ortamda garanti edebilirdi.

    Lincoln’ün faydacı özgürlük politikalarına rağmen zenciler eğitim, sağlık ve ulaşım gibi temel insani hakları uzun süre kullanamadı. 1858 yılında Richmond, Virginia´da 90 zenci, eğitim almak suçuyla tutuklandı.

    1875 - Matthew Webb, Manş Denizi´ni yüzerek geçen ilk kişi oldu.

    8569f2fc3347db129a9b56202612850c_5jpg.jpeg

    Kanal yüzüşünün renkli ve cesaret dolu hikayesi Deniz albayı Matthew Webb tarafından 1875 yılında Dover’den Calais’e 21 saat 45 dakikada yüzmesiyle başladı. Onu, başarısını örnek alan binlerce yürekli kadın ve erkek yüzücü izledi.

    Kaptan Webb’in yüzdüğü zamanda günümüzde avantaj olarak yüzücülere sağlanan olanakların çok azı vardı. (Hava tahmini, radar, eko cihazı, sahil güvenlik izlemesi, daha iyi yüzme tesisleri, konu uzmanları gibi İngiltere ile Fransa’yı ayıran 21 millik (35 km ) denizde karşılaşılacak şartlar konusunda çok az şey biliniyordu.

    Daha sonra art arda gelen rekorlar Fransa’dan İngiltere’ye doğru yüzmenin daha da zor olduğunu kanıtladı. 2.Dünya savaşından önce İngiltere’den Fransa’ya yüzüş ortalama 20 saat iken, Fransa’dan İngiltere’ye bu süre ortalama 15 saat 57 dakika olmuştur.

    1977’ye kadar iki geçişte nerdeyse eşit duruma geldi. 116 yıl içinde bu geçişi 4200 kişi denedi, sadece 269’u erkek, 130’u kadın olmak üzere 399 kişi başardı.

    1919 - Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu.

    d847550a13f107fc258926b735a2d0b7_6jpg.jpeg

    Doğu Anadolu'da bir Ermenistan Devleti kurulmak istendiği Mondros Ateşkesi hükümlerinden ve özellikle Paris Barış Konferansı ile Batılı ülkelerin basınlarında yayınlanan haberlerinden anlaşılıyordu.

    Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın bu haberler karşısında teslimiyetçi bir politika izleyerek, Saltanat-Hilafet'in Mekke ve Medine'de manevi varlığını sürdürmesi pahasına, öz Türk olan Erzurum ve çevresini feda etmek politikasına karşı, illerinin bütün Müslüman halkının haklarını savunmak için, merkezi İstanbul'da kurulan bu derneğin başında Süleyman Nafiz Bey vardı.

    Savaşın sona ermesi üzerine terhis olan Cevad (Dursunoğlu) Bey, memleketi Erzurum'da öğretmenlik yapmak için Maarif Vekaleti'ne (Milli Eğitim Bakanlığı) başvurduğunda "Erzurum'un mukadderatı, yani hudutlarımızın içinde kalıp kalmayacağı henüz belli olmadığından, orada bir Dar'ül-muallimin açmaya lüzum kalmamıştır." yanıtını almıştı.

    Dernek merkezinden, Erzurum'da Şube açma yetkisi alan Cevat Bey Erzurum'a gelerek, bir şube açtı. 10 Mart 1919'da kurulan "Erzurum Müdafaa-i Hukuk Şubesi"hızla örgütlenmeye, çevre illerle özellikle Trabzon ile ilişki kurarak Doğu Anadolu'nun Ermenistan'a verilmesini engellemek için çalışmaya başladı.

    Bir süre sonra İstanbul merkezine bağlılıktan kurtulan Dernek, Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Rauf Bey gibi Ulusal Mücadele liderlerini de bünyesine almak ve Erzurum Kongresi'ni toplamakla en önemli dernek oldu.

    1949 - Kuzey Atlantik Paktı Antlaşması (NATO) yürürlüğe girdi.

    d3c8e4e5efa8916d7c841a74e7928671_7jpg.jpeg

    Kuzey Atlantik Paktı Antlaşması, resmen açıklanmasa da II. Dünya Savaşı sonrası oluşan politik ayrımda, İngiliz Lord Ismay'ın deyişi ile "Rusları dışarıda, Almanya'yı alaşağı edilmiş halde ve ABD'yi içeride" tutmak için kurulmuştur. Yani amaç salt SSCB'ye karşı güvenlik değil, aynı zamanda Avrupa'nın güvenliği için ABD'nin katkı koymasını sağlamak, Almanya'nın yeniden silahlandırılmasını bölgeye tehdit oluşturmadan gerçekleştirmektir.

    Çünkü bilindiği gibi o dönemde ABD kongresi ve kamuoyu ülkenin Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilere karışmasını istemiyordu.

    9 Nisan 1949'da Washington Antlaşması ile kurulan ve 24 ağustosta resmen yürürlüğe giren NATO, kollektif savunma örgütü olarak bilinmektedir. Kurucu antlaşmanın özellikle 3., 4., ve 5. maddeleri önemlidir.

    Bu maddelerle üye ülkeler, ortak savunma için yeteneklerini geliştirmeye, herhangi bir üyenin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlık ve güvenliği tehlikede olduğunda bir araya gelmeyi ve herhangi birine saldırıldığında bu saldırıya hepsine karşı yapılmış bir saldırı olarak kabul etmeyi taahhüt etmişlerdir.

    1968 - Fransa ilk hidrojen bombasını kullandı.

    07c124473c625f2e298f7de551247dbd_8jpg.jpeg

    İlk nükleer denemesini 13 Şubat 1960 tarihinde yapan Fransa, 24 Ağustos 1968’de de hidrojen bombası elde etti. FAS, 1996 yılına kadar 210 ayrı test gerçekleştiren ülkenin, halen yaklaşık 300 adet nükleer başlık bulundurduğunu belirtiyor.

    1991 - Mikhail Gorbachov, SSCB Komünist Parti başkanlığından istifa etti. Aynı gün, Estonya, Letonya ve Ukrayna bağımsızlığını ilan etti. SSCB´nin dağılma süreci başladı.

    26884b41b25fcbed3607c1c2d0aad7f0_9jpg.jpeg

    2016 - Türkiye, "Fırat Kalkanı" kod adıyla Cerablus´a sınırötesi operasyon düzenledi. Bölge DEAŞ´tan temizlendi ve Özgür Suriye Ordusu´nun eline geçti.

    c0548709bb6cdd9bb7a09debf63bddd4_10jpg.jpeg

    Türkiye, 24 Ağustos 2016 tarihinde, BM Sözleşmesi’nin 51. maddesinden kaynaklanan haklarını kullandığını açıklayarak Fırat Kalkanı Harekâtı’nı başlattı.

    Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 30 Kasım 2016 tarihli toplantısına ilişkin basın açıklaması, harekâtın hedeflerinin, sınır güvenliğinin sağlanması ve Suriye’nin kuzeyinde DEAŞ terör örgütü ile BM kararları çerçevesinde mücadele edilmesi olduğunu belirterek PKK terör örgütünün - ve PYD/YPG uzantılarının - bir terör koridoru oluşturmasına müsaade edilmeyeceğini vurguladı.

    Harekât, özellikle ilk aşamalarında, Cerablus hattından başlayarak operasyonel hedeflerini hızla ele geçirmeye başladı.